"Ben sizlere oldum kağan,
Alalım elimize kılıç ile kalkan.
Gökyüzü çadırımız,
Güneş ise bayrağımız olsun."
diyerek
dört yana yayılmak amacıyla büyük bir imparatorluk kurar. Kendisi
yaşlanınca büyük bir kurultay oluşturur ve imparatorluğu oğulları
arasında paylaştırır. Ülkeyi sağ ve sol olmak üzere iki kola ayırır. Sağ
kolu Bozoklar olarak birinci eşinden olan oğulları Gün, Ay ve Yıldız' a
sol kulu da Üçoklar adıyla ikinci eşinden olan oğulları Gök, Dağ ve
Deniz' e verir. Bu altı oğlundan da dörder torunu olmuş ve böylece Oğuz
Han’ dan 24 Türk boyu türemiştir.
İşte
bu 24 Türk boyundan birinin adıdır, BAYAT. Asalet sırasına göre
Osmanlıların mensup olduğu Kayı boyundan sonra ikinci sırayı alır.Bayat
sözcüğünün bazı anlamları şunlardır:
"Bay at adın birle başlarım" şeklinde besmele çekilirmiş. Anlamı, Tanrı adıyla başlarım demektir.
Bayat: Zengin, büyük, ünlü ve nimeti bol. Bayat : Devletli (Sahib-ül Devle)
Bayat:
Düşmana karşı yapılan gece akınları Anlamlarında kullanılıyordu. Bayat
Beyi divanda Oğuz Han'ın sağ yanında oturur, cephede askerin sağ kolunu
yönetirdi.
Kaymakamlık Binası Tarihçesi
Binanın
kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte 1905-1912 yılları arasında
Ermeni ustalara inşa ettirilerek Nahiye Müdürlüğünün ve Belediye
teşkilatının kullanımına açıldığı anlaşılmaktadır.
Binanın
yapıldığı yıllarda aynı mimari özelliklerde Bolvadin Akçeşme İlkokulu,
Topaklı Boğazında Karakol, Çay’da Kurtuluş İlkokulu, Emirdağ’da İnkılap
İlkokulu yapılmıştır.
Bina
kurtuluş savaşı sırasında Afyonkarahisar ve havalisi Kuvayi Milliye
Komutanı Yarbay Arif bey tarafından karargah olarak kullanılmıştır.
Kurtuluş savaşı sonrası bina zaman zaman İlkokul binası, zaman zaman mahkeme binası olarak kullanılmıştır.
Bayatın 1987 yılında ilçe olması nedeniyle mevcut bina Kaymakamlık hizmet binası olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Binanın
iki katlı olduğu, mimarı özelliği gereği birinci kat ve ikinci kat iç
merdivenlerinin ve pencerelerinin ahşaptan olduğu, çatısının düz bir
zemin şeklinde inşaa edildiği; binanın 1948 yılında yandığı bunun
sonucunda; 1950 yılında yapılan tadilatla birinci ve ikinci kat taban ve
merdivenlerinin betona dönüştürüldüğü, çatının orijinal halinden
uzaklaştırılarak bugünkü haline getirildiği bilinmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder